Astım Hastalığı ve Diş Hekimliği

 




Özet

 Çeşitli boyutlarda havayolu daralması ve havayolu hipercevabı ile karakterize  kronik enflamatuvar bir hastalık olarak kabul edilen bronşiyal astım dünya çapında I00 milyondan fazla insanı etkileyen ve gün geçtikçe prevalansı artan ciddi bir problemdir .Astım gibi geniş kitleleri etkileyen ve benzer yaş gruplarında beliren bir diğer hastalık da diş çürüğüdür. Diş hekimi anamnez esnasında hastadan edineceği bilgileri değerlendirebilmeli, hastanın şikayetlerini, mevcut durumunu bu bilgilerle ilişkilendirebilecek bilgi birikimine sahip olmalı ve karşılaşabileceği durumlara karşı hazırlıklı olmalıdır. Özellikle astım gibi  dünya çapında 100 milyondan fazla insanı etkileyen bir hastalığın hekim tarafından doğru tanınması, tedavinin  doğru planlanması, karşılaşılabilecek acil durumları bilmek ve bu durumlara uygun müdahalede bulunulması gerekmektedir. 


Anahtar Kelimeler : Astım , diş çürüğü, Astım hastalarına klinik yaklaşım 


Abstract 

Bronchial asthma, which is considered as a chronic inflammatory disease characterized by airway narrowing and airway hyperresponsiveness in various dimensions, is a serious problem which  affecting more than I00 million people worldwide and its prevalence is increasing day by day. Another disease that affects large masses like asthma and appears in similar age groups is dental caries. The dentist should be able to evaluate the information obtained from the patient during the anamnesis, should have the knowledge to associate the patient's complaints and current situation with this information and should be prepared for the situations they may encounter. Especially a disease such as asthma, which affects more than 100 million people worldwide, should be recognized correctly by the physician, the treatment should be planned correctly, the emergency situations that may be encountered should be known and appropriate intervention should be made in these situations.

Keywords : Asthma ,dental caries , clinical approach to asthma patients



Astım Nedir Tanısı Nasıl Konulur?

Astım, ‘‘soluksuzluk’’ veya ‘‘ağzı açık solumak’’ anlamına gelen, çok eski çağlardan beri bilinen bir hastalıktır. Geri dönüşümlü hava yolu tıkanıklıklarına neden olan bronşların kasılması, aşırı mukus salgılanması, mukus ödemi ve hava yollarının kronik inflamasyonu ile karakterize olan solunum sistemi hastalığı olarak da adlandırılabilir.(1)

 Astım tanısının konulmasında anamnez oldukça önemli bir yere sahiptir. Tanıyı koymak için uygulanan testlerin pozitif sonuçlanması tanıyı destekler fakat negatif sonuçlanması tanıyı tamamen elimine etmez. Tanı hırıltılı solunum, nefes darlığı, öksürük ve göğüste baskı hissi gibi semptomların varlığıyla konulur(2). Semptomların çeşitli kokular, duman, sis veya egzersiz gibi nedenlerle tetiklenmesi, geceleri artış gözlenmesi ve uygun astım tedavileriyle düzelmesi astım tanısını destekler.1



Diş Çürüğü ile Astım Arasında Bir Bağlantı Var Mıdır ?

   Astımın çürük riski için potansiyel bir belirleyici olduğu ilk kez 1970’lerin sonlarında araştırılmış olup, o zamandan bugüne astımın çürük prevalansı üzerindeki etkisini araştıran birçok çalışma yapılmaya devam etmektedir (3,4,5). Mc Derra ve arkadaşları astımlı çocukların daimi dişlerini de etkileyen çok sayıda diş çürüğü olduğunu belirtmiştir. (6) Reddy ve arkadaşları çalışmalarında astımlı çocukların çürük prevalansının yüksek olduğunu ve bunun bronşial astım şiddeti ile doğru orantılı olduğunu ileri sürmüşlerdir.(7)


   Bahsedilen çalışmaların aksine astım ve çürük arasında pozitif bir bağ olmadığını gösteren çalışmalar da vardır. Ferrazano ve arkadaşları orta derecede astımı olan çocukların çürüğe olan yatkınlıklarının sağlıklı gruptan farklı olmadığını bildirirken(8), Lindemeyer ve arkadaşları da astım ve erken çocukluk çürüğü arasındaki ilişkiyi araştırdıkları çalışmalarında astımlı ve sağlıklı kontrol grubu arasında anlamlı bir fark olmadığını bildirmişlerdir(9). Bjerkeborn ve arkadaşları astımlı çocuklarda ne astımın ne de hastalık şiddetinin çocukluk çağı çürüğünün prevalansını etkilemediğini göstermiştir(10). Yine Eloot ve arkadaşları da astım hastalığının şiddeti, ilaç kullanım süresi ve çürük prevalansı arasında bir bağlantı bulamamışlardır (11).


   Bunların yanı sıra astımlı bireylerde çürük artışına neden olan faktörler bulunabilmektedir. Bunlardan birisi de tükürük  miktarındaki azalmadır. Uzun dönem beta-2 agonistleri kullanan bireylerde, parotis bezinden salgılanan tükürük miktarında %26-36 oranında azalma olabileceği bildirilmiştir.(12) De Almeida ve arkadaşları da yaptıkları çalışmada tükürük akışındaki azalmadan dolayı, tükürüğün koruyucu özelliğinin etkilendiğini ve ağız sağlığında olumsuz değişimlere neden olduğunu bildirilmişlerdir(13).


Astımlı Hastalara Klinik Uygulamada Nasıl Bir Yaklaşım Seyredilmelidir ?

   Bu hastaların bronşiyollerdeki kronik enflamasyona bağlı olarak hava yolunda ödem, düz kas kontraksiyonları ve artmış mukus sekresyonu mevcuttur. Tüm bunlar dispne, hırıltılı solunum ve beraberinde öksürükle seyreden astım krizlerinin çeşitli durumlarda ortaya çıkmasına sebep olur. Hastalığın derecesinin belirlenmesinde dolayısıyla da yapılacak işlem için risk değerlendirilmesi yapılırken astım ataklarının sıklığı, şiddeti, süresi, kriz durumunda kullanılan ilaçlar ve kriz anında bu ilaçların etkinliğinin bilinmesi yol göstericidir. Astım hastalarının sağlıklı bir insana göre penisilin gibi çeşitli antibiyotiklere ve non-steroid antiinflamatuar ilaçlara karşı alerjik reaksiyon geliştirme ihtimali daha fazladır. Bu nedenle bu hastaların bu gibi ilaçlarla ilgili hikâyesinin çok dikkatli alınması gerekir, hatta ilaç yazılması gerekiyorsa mümkünse vücudun daha önceden aşina olduğu, hastanın daha önce kullandığı ilaçlar reçete edilmelidir. Genellikle lokal anesteziklerin kullanımında bir sakınca olmamakla beraber genel anestezi uygulanması gereken hastalarda morfin ve atraküryum gibi ilaçlar histamin salınımı yaparak bronkospazma neden oldukları için kullanılmamalıdır.(14) 


Hastanın Astım Krizi Geçirmesi Durumunda Neler Yapılmalıdır? 

  • Oral girişim hemen sonlandırılmalı, hasta rahat bir pozisyona getirilmelidir.

  • Hava yolu açık hale getirilmeli ve hastaya inhale veya nebulize -2 agonist verilmelidir. Hastanın semptomları devam ediyorsa inhaler tedaviye tekrarlayan dozlarda devam edilmelidir.

  • Yüz maskesi veya nazal kanül ile oksijen desteği verilmeli, bu tedavilere yanıt alınamıyor ve semptomlar kötüleşiyorsa subkütan epinefrin (1:1000 solüsyon, mg/kg, en çok 0,3mg) uygulanmalıdır.

  • Acil yardım çağırılmalı, atak ile ilgili bilgiler dökümente edilmeli, yardım kadar inhaler tedavi ve oksijen desteğine devam edilmelidir.(15)

























KAYNAKÇA


1. Abadoğlu Ö, Başyiğit İ,Bavbek S, Bayındır Ü. Türk Toraks Derneği Astım Tanı Ve Tedavi Rehberi 2010; 11: 6-14.

2. Levy ML, Fletcher M, Price DB, et al. International Primary Care Respiratory Group (IPCRG) Guidelines: diagnosis of respiratory diseases in primary care. Prim Care Respir J 2006; 15: 20-34.

3. Thomas MS, Parolia A, Kundabala M, Vikram M. Asthma and oral health: a review. Aust Dent J 2010;55:128-133.

4. Alavaikko S, Jaakkola MS, Tjaderhane L, Jaakkola JJK. Asthma and caries: A systematic review and metaanalysis. Am J Epidemiol 2011;174(6):631-641.

5. Sag C, Ozden FO, Acikgoz G, Anlar FY. The effects of combination treatment with a longacting beta2- agonist and a corticosteroid on salivary flow rate, secretory immunoglobulin A, and oral health in children and adolescents with moderate asthma: a 1-month, single-blind clinical study. Clin Ther 2007;29:2236- 2242.

6. McDerra EJ, Pollard MA, Curzon ME. The dental status of asthmatic British school children. Pediatr Dent 1998;20:281-287

7. Reddy DK, Hegde AM, Munshi AK. Dental caries status of children with bronchial asthma. J Clin Pediatr Dent 2003;27:293-295.

8. Ferrazzano GF, Sangianantoni G, Cantile T, Amato I, Ingenito A, Noschese P. Dental health in asthmatic children: a South Italy study. J Dent Child (Chic) 2012;79:170-175.

9. Lindemeyer RG, Satpute NS, Katz SH. Evaluation of bronchial asthma as risk factor for early childhood caries. J Mich Dent Assoc 2012;94:46-49.

10. Bjerkeborn K, Dahllof G, Hedlin G, Lindell M, Modeer T. Effect of disease severity and pharmacotherapy of asthma on oral health in asthmatic children. Scand J Dent Res 1987;95:159-164.

11. Eloot AK, Vanobbergen JN, De Baets F, Martens LC. Oral health and habits in children with asthma related to severity and duration of condition. Eur J Paediatr Dent 2004;5:210-215.

12. Ryberg M, Moller C, Ericson T. Effect of beta 2-adrenoceptor agonists on saliva proteins and dental caries in asthmatic children. J Dent Res 1987;66:1404-1406

13. De Almeida Pdel V, Gregio AM, Machado MA, De Lima AA, Aevedo LR. Saliva composition and functions: a comprehensive review. J Contemp Dent Pract 2008;9:72-80

14. KARACA İnci Rana ,ÖZTÜRK Dilara Nur ,Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg.J Dent Fac Atatürk Uni Supplement: 16, Yıl: 2016,Sayfa : 147-156

15. SİNA,K.(2021). Sistemik hastalıklar ve diş hekimliği.(Bitirme Tezi). http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET003691.pdf

Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url