ENDODONTİK TEDAVİDE KULLANILAN İRRİGASYON SOLÜSYONLARI VE ETKİNLİĞİ
ENDODONTİK TEDAVİDE KULLANILAN İRRİGASYON SOLÜSYONLARI VE ETKİNLİĞİ/
IRRIGATION SOLUTIONS
USED IN ENDODONTIC TREATMENT AND THEIR EFFECTIVENESS
ÖZET
Bakteriler pulpal ve periapikal
lezyonların gelişiminde primer etiyolojik faktör olarak kabul edilmiştir.
Başarılı kök kanal tedavisi, pulpal dokuların dentin debrislerinin ve enfekte mikroorganizmaların kemomekanik
olarak uzaklaştırılmasına bağlıdır. Tedavi süresince olumlu sonuçlara ulaşmak
için, problemlerin tanınmasını ve etiyolojik faktörlerin uzaklaştırılması
gerektirir. Etiyolojik faktörlerin uzaklaştırılması ise, kök kanallarının
sadece mekanik temizliği ile mümkün değildir. Bu yüzden irrigasyon solüsyonları,
kemomekanik temizliğin olmazsa olmaz parçasıdır. Bu derleme endodonti de
kullanılan irrigasyon solüsyonlarının etki şekli, yapısı ile ilgili literatür
taraması içermektedir.
Abstract
Bacteria
were accepted as primary etiologic factor in the development of pulpal and
periapical lesions. Successful root canal treatment depends on chemomechanical
removal of dentin debris and infectious microorganisms in pulpal tissue. During
treatment it requires the recognition of the problems to achieve positive
results and removal of etiological factors. Removal of the etiologic factors is
not only mechanical cleaning of the root canals. Therefore,irrigants is the
essential part of cleanliness Chemomechanical. This review of the literature on
the effects of the shape of the structure used in endodontic irrigation
solution and contains information about the current irrigation solutions.
Anahtar kelimeler: Endodonti,
İrrigasyon, Solüsyon, Kanal İçi Yıkama
Key words: Endodontics,
Irrigation, Solution, Intracanal Irrigation
Giriş
Endodontik tedavinin amacı,
vital veya nekrotik dokuların, mikroorganizmaların ve onların ürünlerinin
tamamen kök kanal sisteminden uzaklaştırılmasıdır. Bu durum, kemomekanik
preperasyonla (1) optimal olarak sağlanabilmesine rağmen, kök kanal sisteminin
karmaşık yapısı ve biyofilmlerin direnci (2-4) nedeniyle bu hedefe
öngörülebilir şekilde ulaşmak zordur (5-7). Kök kanallarının enstrümentasyonu
daima etkin bir irrigasyon ile desteklenmelidir. İrrigasyonun etkinliği ise,
apikalde enstrümente edilmemiş bölgedeki debrisleri temizleyebilmesine,
nekrotik doku ve biyofilmlerin uzaklaştırılmasına, kök kanallarında bulunan planktonik
veya biyofilm oluşturmuş mikroorganizmaların öldürebilme yeteneğine bağlıdır
(8-12).
Bu yazının amacı literatürde kök
kanal irrigasyon solüsyonları ile ilgili bilgileri analiz etmek ve
incelemektir.
Başarısız kök kanal
tedavilerinde, dirençli apikal periodontitis olgularında ve sekonder
enfeksiyonlarda en sık izole edilen bakteri türü E Faecalis’dir (20,21).
Yeterli preperasyon ve etkili kök kanal irrigasyonu, başarısız kök kanal
tedavilerinin yenilenmesi sürecinde E. faecalis’i tamamen yok etmede önemli rol
oynar (13,22).
Bundan dolayı da, kök kanal
tedavisinde kullanılan irrigasyon solüsyonlarının ve medikamentlerin
antibakteriyel etkinliklerinin değerlendirildiği çalışmalarda, kök kanallarının
deneysel olarak enfekte edilmesinde test mikroorganizması olarak sıklıkla E. faecalis
kullanılmaktadır (22-26).
Yapılan in vitro çalışmalarda,
E. faecalis ile kök kanallarının inokülasyon süresi 24 saatten 1 aya kadar
değişmektedir (18,27). Haapasalo ve Orstavik E. faecalis’in 24 saat içinde
dentin kanallarında 300–400 μm derinliğe kadar ulaşabildiğini ve deneysel
çalışmalarda daha kısa süreli inkübasyon sürelerinin kullanılabileceğini
bildirmişlerdir (28).
Literatürde kök kanal irrigasyon
solüsyonlarının antibakteriyel etkinliklerinin araştırıldığı pek çok çalışma
bulunmaktadır.(14,15,22,26) İrrigasyon solüsyonlarının kök kanallarındaki
antibakteriyel etkinlikleri temelde kullanılan irrigasyon solüsyonunun cinsine,
konsantras- yonuna ve uygulama süresine bağlıdır. (22,23,26)
İrrigasyon Solüsyonları
Sodyum hipoklorit (NaOCI)
Sodyum hipoklorit sıklıkla dezenfeksiyon ve
ağartıcı ajan olarak kullanılır. Patojenik mikroorganizmaların ve pulpanın
uzaklaştırılması üzerine etkisinde dolayı, kök kanal tedavilerinde tercih
edilen bir solüsyondur.
NaOCl’in %5.25’lik
konsantrasyonunun E. faecalis’e karşı güçlü antibakteriyel etkisinin olduğu bir
çok araştırmacı tarafından bildirilmiştir (22-24). Daha önce yapılan
çalışmalarda, Spratt ve ark.20 %5.25’lik NaOCl’in 15 dk.’da ve Sena ve ark. ise
30 sn.’de E. faecalis’i tamamen ortadan kaldırdığını bildirmişlerdir (22).
Sodyum hipokloritin başlıca
özellikleri (tablo 1) de özetlenmiştir.
1. Günceldir.
2. Lubrikanttır.
3. Antimikrobiyal
özellikleri vardır.
4. Hızlı
etkilidir.
5. Organik
doku çözücüdür.
6. Toksiktir.
7. Uzun
ömürlü değildir.
8. Koroziv,
hoş olmayan kokusu vardır.
Etki Şekli
NaOCI doku proteinlerine temas
ettiğinde kısa süre içinde nitrojen formaldehit ve asetaldehit formuna dönüşür
(31). Proteinlerin çözülmesi ile peptid bağlantıları kırılır. Bu süreç boyunca
amino gruplarındaki hidrojen ile klorin yer değiştirerek antimikrobiyal
etkinlikte önemli rol oynayan kloramine dönüşür. Böylece antimikrobiyal ajan
nekrotik doku ve irinleri çözerek daha fazla alana ulaşarak enfekte alanların
temizlenmesini sağlar, buna ek olarak NaOCI kök kanal irrigasyon ajanı olarak
uygulandığında sert dokuları deproteinize eder (31).
Sodyum hipoklorit, aminoasitleri
su ve tuza nötralize eder. Hidroksil iyonlarını çıkararak pH’ı azaltır. Klor
suda çözünür ve bu organik madde ile temas içinde olduğunda, hipoklorik asit
oluşturur. Kimyasal formülü HCIO olan zayıf asid oluşur. HCIO bir yükseltgendir.
Asit çözündüğünde protein amino grubu ile klorin birleşerek kloraminleri
(Kloraminasyon reaksiyonu) oluşturur. Hipokloros asit (HOCl-) ve hipoklorit
(OCl-) iyonları aminoasit degredasyonuna ve hidrolizine sebep olur . Klor ve
amin grupları arasındaki kloraminaasyon reaksiyonu hücre metabolizmasındaki
müdahale ile kloraminlere dönüşür. Güçlü bir oksidan olan klorin bakteriler
için gerekli enzimlerden olan irreversible oksidasyondaki sülfidril
gruplarındaki bakteriyel enzimleri inhibe ederek antimikrobiyal etkinlik sağlar
(31).
Bazı in-vitro çalışmalara göre sodyum
hipoklorit ne kadar yüksek konsantrasyonda kullanılırsa E. feacalis ve C.
albicans üzerine o kadar etkili olduğu gösterilmiştir (32, 33). Bunun aksine
bazı klinik çalışmalarda da farklı konsantrasyonlarda hipoklorit
kullanıldığında, her birinde kök kanal sistemindeki bakterileri eşit olarak
azalttığı gösterilmiştir (34, 35).
Yüksek konsantrasyonlarda
NaOCI’in doku çözme etkinliği daha iyidir, ancak yüksek konsantrasyonla düşük
konsantrasyonun etkinliği aynıdır. Yüksek konsantrasyonlarda NaOCI düşük
konsantrasyonlu NaOCI’den daha fazla toksiktir.
AgNP Solüsyonu
Gümüş nanoparçacıklarının sahip oldukları pozitif yüzeysel yükler,
negatif yüklere sahip olan bakteri hücre membranları ile girdiği elektrostatik
etkileşim, hücre membranının geçirgenliğini bozar ve bu durum hücrenin ölümü
ile sonuçlanır (19,29). Bu etkileşim canlı dokularda toksisiteye neden olabilir
(16,29). Nanoparçacıkların konsantrasyon, boyutları ve yüzey etkileşimleri
materyalin toksisitesinde önemli rol oynar (16,29).
Yapılan araştırmalarda, düşük
konsantrasyonlu AgNP solüsyonlarının canlı dokularda biyouyumluluğu ve E.
faecalis’i de içeren geniş spektrumlu bakterisidal etkinliği nedeniyle kök
kanal irrigasyon solüsyonu olarak alternartif bir antimikrobiyal ajan olabileceği
bildirilmiştir (17,18,30). Abbaszadegan ve ark.25 pozitif yüklenmiş AgNP’in 5.7
x 10-10 mol L- konsantrasyonunun 1 saatten 24 saate kadar hücre
yaşayabilirliğini etkilemediğini bildirmişlerdir. Gomes-Filho ve ark.
yaptıkları çalışmada 23 ppm ve 47 ppm konsantrasyonlarındaki AgNP
solüsyonlarının, NaOCl solüsyonu ile kıyaslandığında, fibröz bağ dokusunda
oluşturduğu doku cevapları bakımından daha biyouyumlu olduğunu bildirmişlerdir
(17).
Wu ve ark. yaptıkları çalışmada,
%0.1 AgNP solüsyonunun E. faecalis biyofilmini elimine etmede %2’lik sodyum
hipoklorite göre daha az etkin olduğunu ve %2’lik NaOCl solüsyonunun kök
kanallarındaki bakterileri tamamen ortandan kaldırdığını bildirmişlerdir (18).
Klorheksidin (CHX)
Polibiguanid antibakteriyel
ailesine ait olan CHX, katyonik molekül asit olarak, santral heksametilen
zincir tarafında simetrik 4-klorofenil zincire 2 biguinad grubun bağlanması ile
oluşur. CHX güçlü temel bir molekül ve dengeli bir tuzdur.
CHX’in başlıca özellikleri tablo
2. de belirtilmiştir:
1. CHX,
hem gram+ hem gram- bakterilere karşı geniş bir aktivitiye
sahiptir.
2. CHX
dişte meydana gelen mikrosızıntıyı azaltır.
3. CHX,
özellikle C.albicans a karşı etkilidirler.
4. CHX
NaOCI ile birlikte kullanıldığında çökelti oluşur ve dişte renk değişikliği
meydana gelir.
5. CHX’in
mikrobiyal biyofilm üzerine etkisi NaOCI’ ye göre oldukça azdır
6. CHX
rezin-dentin bağlantısını arttırır.
7. CHX
dentin üzerine 12 haftaya kadar etkin antimikrobiyal etkiye sahiptir.
8. CHX’in
biyouyumluluğu iyidir.
9. CHX
bakteri kontaminasyonunu geciktirir.
Etki Şekli
CHX geniş spektrumlu
antimikrobiyal olarak gram pozitif, gram negatif ve mayalara karşı etkili
ajandır katyonik doğası gereği CHX hücrenin dış katmanlarına zarar vererek
geçirgen hale getirir (38) ve elektrostatik katmanları ile bakterinin dış
duvarına bağlanma kabiliyetine sahiptir (39- 41). Konsantrasyona bağlı olarak
CHX hem bakterisitik hem bakteriostatik etkilidir. CHX yüksek konsantrasyonları
bir deterjan olarak kullanıldığında hücre membranına zarar verir. Bu yolla
sitoplazmanın çökelmesine neden olur ve bu şeklide bakterisit etki gösterir.
Düşük öldürücü konsantrasyonlarda CHX, bakteriostatik olarak bakteriler
tarafından kullanılan düşük molekül ağırlıklı maddelerin (örneğin potasyum ve
fosfor gibi) eksikiğine, bu durumda hücrelerde geri dönüşümsüz hasarlara neden
olur. Aynı zamanda, bazı bakterilerin asit üretiminin engellenmesi gibi çeşitli
diğer yollarla bakteri metabolizmasını etkiler (42).
Endodontik Ajan Olarak Klorheksidin
CHX’in jel veya likid olarak 2
ayrı endodontik irrigasyon ajanı olarak kullanımı tavsiye edilmiştir ve hem in
vivo hem in vitro birçok çalışmada bazı özellikleri incelenmiştir (42-44).
Farklı konsantrasyonlardaki CHX’in antibakteriyel etkinliğinin karşılaştırıldığı
çalışmada, CHX’in %2’lik solüsyonunun antibakteriyel etkinliği %0.12 lik
solüsyona göre daha etkili olduğu in-vitro olarak bulunmuştur. Bu yüzden CHX’in
antibakteriyel etkinliği onun konsantrasyon seviyesine bağlı olduğu
gösterilmiştir (45).
NaOCI’den farklı olarak CHX
dokuları çözme özelliğine sahip değildir. Bu yüzden NaOCI hala endodontide
primer irrigasyon solüsyonu olarak kullanılmaktadır.
Kök kanal temizleme yetenekleri açısından
CHX’in 2 formu 2 farklı deneyde elektron tarama mikroskobu kullanılarak
karşılaştırılmıştır. Bir in vitro çalışmada %2’lik CHX jel %2’lik CHX ve
%5.25’lik NaOCI ile kombinesi ile tedavi edilen kanala göre çok daha iyi
temizlendiği gösterilmiştir. Buda jel formun mekanik etkiyle kanal temizlemede
daha etkili olduğunu göstermiştir.
Bir başka in vitro çalışmada
kanal temizlemede %2’lik CHX’in %2.5’luk NaOCI’ın gerisinde kaldığı
gösterilmiştir (46). Ancak in-vitro çalışmalar in-vivo çalışmalara göre klinik
anlamda gerçeği yansıtmayabilir. CHX’inin antibakteriyal etkinliği birkaç in-vivo
çalışmada enfekte olmuş kök kanalı içerisindeki bakterileri azaltmasıyla
gösterilmiştir. Ringel ve ark (46) her bir solüsyonu 30 dak. uygulayarak
%2.5’luk NaOCI’nin enfekte kök kanallarında %2’lik CHX’den daha etkili olduğunu
rapor etmiştir.
Dekalsifiye Edici Solüsyonlar
Şimdiye kadar endodonti de
kalsifiye edici solüsyon olarak şelatörler, asitler ve sıklıkla EDTA ve sitrik
asit kullanılmıştır. Ancak son birkaç yılda tedaviye yardımcı olmak amacıyla
onların ana fonksiyonları dekalsifiye edici özellikleri ve kendi karakteristik
özellikleri düşünülerek çeşitli karışımlar üretilmeye başlanmıştır. Bu
özelliklerin yanında yüzey gerilimini azaltmaları belkide antibakteriyel
etkinlikten çok daha önemli bir karakteristik özellik olarak görülmüştür. Yeni
kombinasyonların temelinde EDTA veya sitrik asit mevcuttur. Kök kanal
formasyonu boyunca smear tabakası görülmektedir. Smear tabakası hem organik hem de inorganik
komponentler içerir. Bu yüzden smear tabakasını tamamen temizlemek için hem NaOCI
hem de dekalsifiye edici ajan kullanılmalıdır.
Zayıf asitler (carbamid
peroksit, aminoaquinaldinyum diasetat (salvizol), ve EDTA smear tabaksının
uzaklaştırılmasında etkilidir. Tarafsız çalışmalar carbamid peroksit ve
salvizolün (EDTA, ACTEON, Merignac, FRANSA) smear tabakasını uzaklaştırmada az
etkili olduğunu göstermiştir (48,49).
EDTA (Etilendiamintetraasetik asid)
EDTA bir şelatör olması ve smear
tabakasının mineralize kısmını uzaklaştırması sebebiyle sık kullanılan
irrigasyon solüsyonudur. EDTA Etilendiamintetraasetik asidin [CH2N (CH2CO2H)2]2
kısaltması şeklinde yaygın olarak kullanılır. Katıdır, suda çözünür ve çoğu
uygulamada kullanılabilmesi için renksiz olarak üretilir. EDTA’nın şelasyon
kabiliyeti yapısındaki di ve tri katyonik metal iyonlarının (demir ve kalsiyum
gibi) ‘sekestri sayesindedir. EDTA ile sınırlama yapmaksızın metal iyonları
çözeltide kalır ve daha düşük aktivite gösterirler.
Endodontik Olarak Uygulanması
EDTA yalnız başına smear
tabaksının uzaklaştırılmasında etkili değildir. Proteolitik komponentin (NaOCI)
uzaklaştırılmasında kombine olarak (tercihen önce EDTA) kullanılmalıdır (51).
Kök kanal preparasyonunda EDTA dar kanalların
açılmasını sağladığı için önemli bir yere sahiptir. Çok dar kanalları açabilir,
eğer yeterli zaman verilirse 50 um’luk dekalsifikasyon yapabilir (47). Bu da
karşılıklı iki kanal duvarı için 100 um demektir, bu miktarda 10 numaralı
eğenin ucuna tekabül etmektedir.
Biyofilm tabakasını kaldırmada
da etkilidirler. EDTA’nın antiseptik kapasitesi sınırlı olmasına rağmen, kanal
içi mikrobiatayı azaltmada oldukça üstün olduğu açıklanmıştır. Rastgele yapılan
klinik çalışmalarda, asla görülmemesine rağmen alternatif bir irrigasyon
solüsyonu olarak NaOCI ve EDTA yalnız başına, NaOCI’ ye göre kanal içi
bakteriyel etkinliği azaltmada çok daha fazla etkilidir (47).
Kuaterner amonyum bileşikleri
(EDTAC) veya tetrasiklin antibiyotikler (MTAD) gibi antiseptikler
antimikrobiyal kapasitesini artırmak için, sırasıyla, EDTA ve sitrik asit
solüsyonlarına eklenmiştir. EDTAC’ın smear tabakasını kaldırma etkinliği EDTA’
ya benzer ancak çok daha kostiktir.
HEBP (Etidronik Asit)
HEBP (1-hikroksietidilen-1,
1-bifosfonat etidronik asit olarak adlandırılır) proteolitik ve antimikrobiyal
özellikleri sağlayan etkilerinin dışında NaOCI ile bileşik olarak
kullanılabilen bir şelatördür (47). NaOCI’in antimikrobiyal özelliğini
etkilemeden NaOCI ile birlikte kullanılabilen tek şelatör olduğu
düşünülmektedir . Zayıf bir şelatördür. %2,5 NaOCI ve %9 Etidronik asit (HEBP)
kombinasyonu anatomik düzensizliklerindeki debrisleri uzaklaştırmak için
önerilmiştir.
Bu solüsyonın smear tabakası
uzaklaştırma etkinliği EDTA ve sitrik aside benzer, ancak HEBP’in, NaOCI ile
karıştırıldığında NaOCI ‘in antimikrobiyal özelliklerin değiştirmediği
gözlenmiştir. Bu kombinasyon avantajı, çözelti hidroklorik asitten (53) daha
iyi bir doku erime kapasitesine sahiptir, daha az sitotoksiktir (53) ve sodyum
hipoklorit ile hipokloroz asidi denge tutar. Aynı zamanda NaOCI+HEBP
kombinasyonu kullanımı rezilon /epiphani kök dolgularına bağlanmayı optimize
eder .
Yeni sunulan rapora göre
Etidronik asit, NaOCI ile karıştırıldığında NaOCI ‘in doku çözücü etkinliğinde
azalma olmadığı görülmüştür (52).
QMİX
QMİX; EDTA, CHX ve bir
deterjandan oluşur. Final yıkama
solüsyonu olarak kullanılır. Stojicic ve ark (54) QMİX’in E. feacalis ve
karışık plak bakterilerinden oluşan bir biyofilm üzerinde ve planktonik fazda
etkinliğini değerlendirmişlerdir.
QMİX ve %1’lik NaOCI’in 5 sn
uygulanmasıyla bütün planktonik E. feacalis ve plak bakterilerini öldürdüğünü
gözlemlemişlerdir. QMİX ve %2 lik NaOCI in biyofilmdeki bakteriler üzerine
etkisinin %1 lik NaOCI veya %2 lik CHX den 12 kattan fazla olduğunu bulmuşlardır.
MTAD ve Tetraclean
MTAD ve Tetraclean antibiotik,
sitrik asit ve bir deterjandan oluşan 2 yeni solüsyondur (55). MTAD smear
tabaksını uzaklaştırabilen ve aynı anda kök kanal dezenfeksiyonunu sağlayan ilk
endodontik solüsyondur (56).
MTAD% 3 Doksisiklin hiklat, % 4.25 sitrik asit
ve % 0.5 polisorbat (Tween 80) deterjanın bir karışımıdır (56). MTAD klinik
uygulamalarda üretici tavsiyesi üzerine konvansiyonel kemomekanik preperasyon
tamamlandıktan sonra final yıkama solüsyonu olarak kullanılmalıdır (56, 57).
Tetraclean
MTAD’e benzer diğer bir kombine solüsyon maddesidir. Bu solüsyonlar farklı
konsantrasyonlarda antibiyotik (doksisiklin 150mg/5ml MTAD içinde, 50mg/5ml
tetraclean içinde bulunmaktadır) ve deterjan (tween80 MTAD, polipropilen glikol
Tetraclean) içerirler
Hidrojen Peroksit
Bakteri, virüs ve mayalara karşı
aktiftir. Serbest hidroksi radikalleri sayesinde proteinleri ve DNAları
parçalar. Antibakteriyel etkisi zayıftır.
İyodin Potasyum İyodid
İyodin potasyum iyodid (56)
mükemmel antibakteriyel özellikler ve düşük sitotoksisite sebebiyle endodontik
dezenfektan olarak kullanılmaktadır (58, 59). Solüsyon %2 iyodin ve %4 potasyum
iyodid içermektedir (60). İyodine olan alerjik reaksiyonlar ve dentin
lekelenmeleri sebebiyle IPI kullanımı potansiyel olarak risklidir. Ancak IPI
kullanımı sonucu meydana gelen zararlı etkiler endodonti de oldukça nadirdir
(61).
Yeşil Çay ve Trifala
Doğal üretimlerdir. Bitki
özlerinden elde edilmişlerdir. Sentetik kimyasallara alternatif olarak
kullanılmaktadırlar. Yeşil çay da bulunan polifenol ün tükürük ve dentinde
bulunan MMP lere karşı oldukça etkili olduğu bulunmuştur. Ayrıca yeşil çayın
geniş spektrumlu bir antibakteriyel ajan olduğu dental plak bakterilerin asit
inhibisyonuna ve S.mutans’a karşı antimikrobiyel olma özelliğine sahiptir. Bu
bulgular çürüklerin ve bağlanmanın önlenmesi için yeni bir yol açmaktadır.
Trifala üç şifalı bitkinin
kurutulup toz haline getirilmesi sonucu oluşan doğal bir Hindistan
formulizasyonudur. Terminalia bellerica, Terminalia chebula, and Emblica
officinalis.
Yeşil çayda bulunan polifenol
japon ve çin geleneksel içeceğidir. Camellia sinensis bitkisinin genç
yapraklarından elde edilmiştir. Japon yeşil çaylarının iritasyon potansiyeli
yoktur. bazı çalışmalarda enfekte kök kanallarının tedavisinde bir medikament
olarak faydalı olabileceği bildirilmiş, biyofilm üzerindeki antibakteriyel
etkisinin 3 ile 6 hafta sürdüğü gösterilmiştir (62, 63). Ancak yeşil çay ve
diğer doğal endodontik dezenfeksiyon ajanlarının antibakteriyel bileşimlere
karşı etkisi hakkında yeterli kanıt yoktur.
Sonuç
Sonuç olarak irrigasyon
solüsyonlarının hepsinde amaç, kök kanal dolgusu için ideal temizlikte bir
kanal elde etmektir. Teknolojideki değişimler her alanda olduğu gibi
endodontide de etkisini göstermektedir. Gelecekte kullanılacak farklı
genişletme yöntemleri farklı kök kanal dolgu maddeleri de farklı solüsyon
arayışına yönlenmeyi sağlayabilir.
Hazırlayan: Gizem KAYA
Kaynaklar
1.
Sjögren U, Hagglund B, Sundqvist
G, Wing K. Factors affecting the long-term results of endodontic treatment.
Journal of endodontics. 1990;16(10):498-504.
2.
Shuping GB, Orstavik D,
Sigurdsson A, Trope M. Reduction of intracanal bacteria using nickel-titanium
rotary instrumentation and various medications. Journal of endodontics.
2000;26(12):751-5.
3.
Card SJ, Sigurdsson A, Orstavik
D, Trope M. The effectiveness of increased apical enlargement in reducing
intracanal bacteria. Journal of Endodontics. 2002;28(11):779- 83.
4.
Fariniuk LF, Baratto-Filho F, da
Cruz-Filho AM, de Sousa-Neto MD. Histologic analysis of the cleaning capacity
of mechanical endodontic instruments activated by the ENDOflash system. Journal
of endodontics. 2003;29(10):651- 3.
5.
Skidmore AE, Bjorndal AM. Root
canal morphology of the human mandibular first molar. Oral Surgery, Oral
Medicine, Oral Pathology. 1971;32(5):778 84.
6.
Vertucci FJ. Root canal anatomy
of the human permanent Teeth. Oral surgery, Oral medicine, Oral Pathology.
1984;58(5):589-99.
7.
Peters OA, Laib A, Rüegsegger P,
Barbakow F. Three Dimensional analysis of root canal geometry by high
Resolution
computed tomography. Journal of Dental Research. 2000;79(6):1405-9.
8.
Moser JB, Heuer MA. Forces and
efficacy in endodontic irrigation systems. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral
Pathology. 1982;53(4):425-8.
9.
Chow T. Mechanical effectiveness
of root canal irrigation. Journal of Endodontics. 1983;9(11):475-9.
10.
Sedgley C, Nagel A, Hall D,
Applegate B. Influence of irrigant needle depth in removing bioluminescent
bacteria inoculated into instrumented root canals using real-time imaging in
vitro. International endodontic journal. 2005;38(2):97-104.
11.
Boutsioukis C, Lambrianidis T,
Kastrinakis E. Irrigant flow within a prepared root canal using various flow
rates: a computational fluid dynamics study. International Endodontic Journal.
2009;42(2):144-55.
12.
Tay FR, Gu L-s, Schoeffel GJ,
Wimmer C, Susin L, Zhang K, et al. Effect of vapor lock on root canal
debridement by using a side-vented needle for positive-pressure irrigant
delivery.
Journal
of endodontics. 2010;36(4):745-50.
13.
Bystrom A, Sundqvist G. The
antibacterial action of sodium hypochlorite and EDTA in 60 cases of endodontic
therapy. Int Endod J 1985;18:1835-40.
14.Siqueira
JF, Jr., Machado AG, Silveira RM, Lopes HP, de Uzeda M. Evaluation of the
effectiveness of
15.Siqueira
JF, Jr., Rocas IN, Santos SR, Lima KC, Magalhaes FA, de Uzeda M. Efficacy of
instrumentation techniques and irrigation regimens in reducing the bacterial
population within root canals. J Endod 2002;28:181-4.
16. Soares
T, Ribeiro D, Proenca C, Chiste RC, Fernandes E, Freitas M. Size-dependent
cytotoxicity of silver nanoparticles in human neutrophils assessed by multiple
analytical approaches. Life Sci 2015;145:247-54
17. Gomes-Filho
JE, Silva FO, Watanabe S, Cintra LT, Tendoro KV, Dalto LG, et al. Tissue
reaction to silver nanoparticles dispersion as an alternative irrigating
solution. J Endod 2010;36:1698-702.
18. Wu
D, Fan W, Kishen A, Gutmann JL, Fan B. Evaluation of the antibacterial efficacy
of silver nanoparticles against Enterococcus faecalis biofilm. J Endod
2014;40:285-90.
19. Kim
JS, Kuk E, Yu KN, Kim JH, Park SJ, Lee HJ, et al. Antimicrobial effects of
silver nanoparticles. Nanomedicine 2007;3:95-101.
20. Molander
A, Reit C, Dahlen G, Kvist T. Microbiological status of root-filled teeth with
apical periodontitis. Int Endod J 1998;3:1-7.
21. Rocas
IN, Siqueira JF, Jr., Santos KR. Association of Enterococcus faecalis with
different forms of periradicular diseases. J Endod 2004;30:315-20.
22. Sena
NT, Gomes BP, Vianna ME, Berber VB, Zaia AA, Ferraz CC, et al. In vitro
antimicrobial activity of sodium hypochlorite and chlorhexidine against
selected singlespecies biofilms. Int Endod J 2006;39:878-85.
23. Gomes
BP, Ferraz CC, Vianna ME, Berber VB, Teixeira FB, Souza-Filho FJ. In vitro
antimicrobial activity of several concentrations of sodium hypochlorite and
chlorhexidine gluconate in the elimination of Enterococcus faecalis. Int Endod
J 2001;34:424-8.
24. Davis
JM, Maki J, Bahcall JK. An in vitro comparison of the antimicrobial effects of
various endodontic medicaments on Enterococcus faecalis. J Endod 2007;33:567-9.
25. Gomes
BP, Souza SF, Ferraz CC, Teixeira FB, Zaia AA, Valdrighi L, et al.
Effectiveness of 2% chlorhexidine gel and calcium hydroxide against
Enterococcus faecalis in bovine root dentine in vitro. Int Endod J
2003;36:267-75.
26. Spratt
DA, Pratten J, Wilson M, Gulabivala K. An in vitro evaluation of the
antimicrobial efficacy of irrigants on biofilms of root canal isolates. Int
Endod J 2001;34:300-7.
27. Behnen
MJ, West LA, Liewehr FR, Buxton TB, McPherson JC, 3rd. Antimicrobial activity
of several calcium hydroxide preparations in root canal dentin. J Endod
2001;27:765-7.
28. Haapasalo
M, Orstavik D. In vitro infection and disinfection of dentinal tubules. J Dent
Res. 1987;66:1375-9.
29. Baker
C, Pradhan A, Pakstis L, Pochan DJ, Shah SI. Synthesis and antibacterial
properties of silver nanoparticles. J Nanosci Nanotechnol 2005;5:244-9.
30. Abbaszadegan
A, Nabavizadeh M, Gholami A, Aleyasin ZS, Dorostkar S, Saliminasab M, et al.
Positively charged imidazolium-based ionic liquid-protected silver
nanoparticles: a promising disinfectant in root canal treatment. Int Endod J.
2014;48:790-800.
31. Estrela
C, Estrela CR, Barbin EL, Spano JCE, Marchesan MA, Pecora JD. Mechanism of
action of sodium hypochlorite. Brazilian dental journal. 2002;13(2):113-7.
32. Gomes
B, Ferraz C, ME V, Berber V, Teixeira F, Souza-Filho F. In vitro antimicrobial
activity of several concentrations of sodium hypochlorite and chlorhexidine
gluconate in the elimination of Enterococcus faecalis. International endodontic
journal. 2001;34(6):424-8.
33. Waltimo
T, Orstavik D, Siren E, Haapasalo M. In vitro susceptibility of Candida
albicans to four disinfectants and their combinations. International endodontic
journal. 1999;32(6):421-
9.
34. BYSTRÖM
A, SUNDQVIST G. Bacteriologic evaluation of the efficacy of mechanical root
canal instrumentation in endodontic therapy. European Journal of Oral Sciences.
1981;89(4):321-8.
35. Cvek
M, Nord C-E, Hollender L. Antimicrobial effect of root canal debridement in
teeth with immature root. A clinical and microbiologic study. Odontologisk
revy. 1975;27(1):1- 10.
36. Andersen
M, Lund A, Andreasen J, Andreasen F. In vitro solubility of human pulp tissue
in calcium hydroxide and sodium hypochlorite. Dental Traumatology.
1992;8(3):104-8.
37. Hasselgren
G, Olsson B, Cvek M. Effects of calcium hydroxide and sodium hypochlorite on
the dissolution of necrotic porcine muscle tissue. Journal of Endodontics.
1988;14(3):125-7.
38. Davies
A. The mode of action of chlorhexidine. Journal of Periodontal research.
1973;8(s12):68-75.
39. Hugo
W, Longworth A. The effect of chlorhexidine on the electrophoretic mobility,
cytoplasmic constituents, dehydrogenase activity and cell walls of Escherichia
coli and Staphylococcus aureus. Journal of Pharmacy and Pharmacology.
1966;18(9):569-78.
40. Hugo
W, Longworth A. Some aspects of the mode of action of chlorhexidine. Journal of
Pharmacy and Pharmacology. 1964;16(10):655-62.
41. Hennessey
T. Some antibacterial properties of chlorhexidine. Journal of periodontal
Research. 1973;8(s12):61-7.
42. Basrani
B. Chlorhexidine gluconate. Australian Endodontic Journal. 2005;31(2):48-52.
43. Kuruvilla
JR, Kamath MP. Antimicrobial activity of 2.5% sodium hypochlorite and 0.2%
chlorhexidine gluconate separately and combined, as endodontic irrigants.
Journal of Endodontics. 1998;24(7):472-6
44. Siqueira
JF, Paiva SS, Roças IN. Reduction in the cultivable bacterial populations in
infected root canals by a chlorhexidine-based antimicrobial protocol. Journal
of Endodontics. 2007;33(5):541-7.
45. Basrani
B, Tjaderhane L, Santos JM, Pascon E, Grad H, Lawrence HP, et al. Efficacy of
chlorhexidine-and calcium hydroxide–containing medicaments against Enterococcus
faecalis in vitro. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology,
and Endodontology. 2003;96(5):618-24.
46. Yamashita
J, Tanomaru Filho M, Leonardo M, Rossi M, Silva L. Scanning electron
microscopic study of the cleaning ability of chlorhexidine as a root‐canal
irrigant. International Endodontic Journal. 2003;36(6):391-4.
47. Tartari
T, Guimaraes B, Amoras L, Duarte M, Silva e Souza P, Bramante C. Etidronate
causes minimal changes in the ability of sodium hypochlorite to dissolve
organic matter. International endodontic journal. 2015;48(4):399-404.
48. Berg
MS, Jacobsen EL, BeGole EA, Remeikis NA. A comparison of five irrigating
solutions: a scanning electron microscopic study. Journal of Endodontics.
1986;12(5):192- 7.
49. Rome
WJ, Doran JE, Walker WA. The effectiveness of Gly-Oxide and sodium hypochlorite
in preventing smear layer formation. Journal of Endodontics. 1985;11(7):281-8.
50. Goldman
M, Kronman JH, Goldman LB, Clausen H, Grady J. New method of irrigation during
endodontic treatment. Journal of endodontics. 1976;2(9):257-60.
51. Basrani
B, Haapasalo M. Update on endodontic irrigating solutions. Endodontic topics.
2012;27(1):74-102.
52. Tartari
T, Guimaraes B, Amoras L, Duarte M, Silva e Souza P, Bramante C. Etidronate
causes minimal changes in the ability of sodium hypochlorite to dissolve
organic matter. International endodontic journal. 2015;48(4):399-404.
53. Christensen
CE, McNeal SF, Eleazer P. Effect of lowering the pH of sodium hypochlorite on
dissolving tissue in vitro. Journal of Endodontics. 2008;34(4):449-52.
54. Stojicic
S, Shen Y, Qian W, Johnson B, Haapasalo M. Antibacterial and smear layer
removal ability of a novel irrigant, QMiX. International Endodontic Journal.
2012;45(4):36371.
55. Torabinejad
M, Johnson W. Irrigation solution and methods for use.(inventors). US patent
20030235804 and trademark office, assignee, USA. 2003
56. Torabinejad
M, Shabahang S, Aprecio RM, Kettering JD. The antimicrobial effect of MTAD: an
in vitro investigation. Journal of Endodontics. 2003;29(6):400-3.
57. Bonaccorso
A, Tripi TR, Rondelli G, Condorelli GG, Cantatore G, Schafer E. Pitting
corrosion resistance of nickel–titanium rotary instruments with different
surface treatments in seventeen percent ethylenediaminetetraacetic acid and
sodium chloride solutions. Journal of endodontics. 2008;34(2):208-11.
58. Spangberg
L, Engström B, Langeland K. Biologic effects of dental materials: 3. Toxicity
and antimicrobial effect of endodontic antiseptics in vitro. Oral Surgery, Oral
Medicine, Oral Pathology. 1973;36(6):856-71.
59. Spangberg
L, Rutberg M, Rydinge E. Biologic effects of endodontic antimicrobial agents.
Journal of Endodontics. 1979;5(6):166-75.
60. Siren
EK, Haapasalo MP, Waltimo TM, Orstavik D. In vitro antibacterial effect of
calcium hydroxide combined with chlorhexidine or iodine potassium iodide on
Enterococcus faecalis. European journal of oral sciences. 2004;112(4):326- 31.
61. Popescu
I, Popescu M, Man D, Ciolacu S, Georgescu M, Ciurea T, et al. Drug allergy:
incidence in terms of age and some drug allergens. Medecine interne.
1983;22(3):195-202.
62. Horiba
N, Maekawa Y, Ito M, Matsumoto T, Nakamura H. A pilot study of Japanese green
tea as a medicament: antibacterial and bactericidal effects. Journal of
endodontics. 1991;17(3):122-4.
63. Hirasawa
M, Takada K, Otake S. Inhibition of acid production in dental plaque bacteria
by green tea catechins. Caries research. 2006;40(3):265-70.
64. Atatürk
Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. J Dent Fac
Atatürk Uni , Cilt:26, Sayı:2, Yıl: 2016, Sayfa:
245-250
65. Sdü
Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi / Cilt 9 Sayı 3 / 2018